29 Ekim 2009 Perşembe

Zeytin Solgunluğuna Karşı EM Kullanımı

Zeytin hastalıklarının en önemlilerinden biri vertisilyum dahliae denilen bir mantarın yolaçtığı ve zeytin solgunluğu olarak bilinen bir hastalıktır ve bugün için herhangi bir ilaçla tedavisi söz konusu değildir. Çiftçilerimiz, böyle bir ilaç bulunacak ve bizi kurtaracak beklentisi içindedirler. Halbuki bu tür mantari hastalıkların asıl ana nedeni, yine tarımda çok miktarda kimyasal madde ve ilaç kullanılmasıdır. Biraz garip gelebilir ama doğa öyle programlanmıştır ki, doğal olmayan çözümlere karşı her zaman daha dayanıklı organizmalar yetiştirebilir. Bu doğanın normal bir tepkisidir. İnsanların bunu yenmesi mümkün olmadığı gibi, inatla bunu yenmek için çaba harcamaları ve yeni ilaçların bulunması için beklenti içinde olmaları da doğaya aykırıdır! Açıkça bilinmelidir ki, bunu yine kimyasal ilaçla yendiğimizde, başka tür organizmalar başka türlü sorunlarla karşımıza çıkacaktır. Çünkü doğa daha güçlüdür! Vertisilyum konusunda, birçok kimyasal ilaç araştırılmış ve hiçbiri bu hastalığa iyi gelmemiştir. Yurdumuzdaki birçok zeytin ağacı ve zeytinlik bu hastalığın pençesindedir.Bu makalede hem alınması gereken kültürel önlemler açıklanmakta hem de EM uygulanarak bu hastalığa karşı elde edilen ilk başarıların kanıtları sunulmaktadır. Önce hastalığı iyi tanıyıp, bahçecilikte dikkat edilmesi gereken kültürel kurallara harfiyen uyulmalıdır. EM kullanıldığında, solgunluk hastalığına yakalanmış zeytin ağaçlarının kaçınılmaz son zannedilen ölümden kurtuldukları gözlenmiştir. Bu makalenin son kısmında, bu iyileşmenin kanıtlarına ait fotoğrafları bulabilirsiniz. EM kullanmanın bir diğer yararlı etkisi de, EM'nin bitki ve ağaçların daha iyi gelişmesini, büyümesini sağlamasıdır. Bununla ilgili de iki zeytin fidanı üzerinde küçük bir deney yaptık. Buna ait fotoğraflar da bu yazının sonunda verilmektedir.

Hastalığın yayılmasını önlemek için alınacak önlemler:

-Hastalık bahçeden bahçeye ve bahçe içinde yağmur suları, salma ve karık usulü sulama, toprak işleme aletleri, yere düşen ve rüzgarla taşınan yapraklarla bulaşır.
-Temiz alanlara bulaşık fidanlarla zeytinlik kurulması da hastalığın yayılmasını yol açar.
- Ayrıca, bu hastalık sadece zeytine özgü değildir. Patlıcan, biber, domates, patates, kavun, karpuz, pamuk, bamya, gül, çilek ve enginarda da görülebilir ve görülmektedir. Bu yüzden, zeytinliklerin içine veya yakınlarına bu bitkilerin ekilmemesi gerekir. Yine, buğday ve arpa hiçbir belirti göstermeden bu hastalığı taşıyabilir ve bulaştırabilir. O yüzden, zeytinliklerin yakınındaki buğday ve arpa tarlalarıyla zeytinlikler arasında mesafe olmalıdır.

Zeytin ağaçlarında vertisilyum solgunluğu hastalığına karşı önerilecek ve kullanılacak ruhsatlı bir ilaç yoktur.

Kültürel önlemler:

Hastalık şimdiye kadar sadece aşağıdaki kültürel önlemlerle kontrol altına alınabilmekteydi:

*Yeni tesis edilecek zeytin bahçelerinde sağlıklı ve sertifikalı fidan kullanılmalıdır. Hastalığın bulaşma riski olan yerlerde dayanıklı zeytin çeşitleri tercih edilmelidir. Daha önceden hastalığın konukçusu olan bitkilerin yetiştirildiği alanlarda zeytinlik tesis edilmemelidir.
*Solgunluk ve kuruma belirtilerinin görüldüğü hastalıklı sürgün ve dallar sağlam kısımdan itibaren budanmalı ve bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
*Yere dökülen hastalıklı yapraklar toprakta enfeksiyon kaynağı oluşturacağından, yapraklar dökülmeden önce budama tamamlanmalıdır.
*Hastalığın bulaşma ve taşınma riskini azaltmak amacıyla budama aletleri sık sık alkol ve/veya hipoklorit çözeltisine yatırılarak dezenfekte edilmelidir.
*Toprak işlemesiyle temiz alanlara bulaşık toprak taşınmasını önlemek için bu tip bahçelerde toprak işleme uygulamaları sınırlandırılmalıdır.
*Hastalık etmeninin ve bulaşık toprağın taşınmasını önlemek amacıyla teknik olarak önerilmeyen karık ve salma sulama sistemleri uygulanmamalıdır. Uygulanabiliyorsa sulama damla sulama şeklinde yapılmalıdır.
*Zeytin bahçelerinde hastalığın bulaşma ve taşınma riskini artırdığı için kesinlikle ara tarım, özellikle pamuk, sebze, kolza, ayçiçeği v.b. tarımı yapılmamalıdır.
*Yeni tesis edilecek zeytin bahçelerinin bulunduğu alanlarda, hastalığın konukçusu olan yukarıda belirtilen bitkilerin tarımı yapıldıysa, bu topraklardan patojeni arındırabilmek için en az 2 yıl vertisilyumun konukçusu olmayan arpa, yulaf, buğday gibi tahıllar yetiştirilmeli ve yabancı otlarla mücadele yapılmalıdır.
*Zeytin bahçelerinde uygulanacak gübrelemeler yaprak ve toprak analizlerine göre belirlenmelidir. Özellikle zeytin ağaçlarının hastalığa karşı duyarlılıklarını önlemek amacıyla hızlı gelişimi sağlayan aşırı azotlu gübre kullanımından kaçınılmalıdır.

Hastalığın başlaması ve ilerlemesi:

Topraktaki vertisilyum mantarı, toprakta nematod varsa bu nematodların ağacın köklerine vereceği hasarlı noktalardan kolayca ağacın köklerine girerek yerleşir. Vertisilyum köke girdikten sonra ağacın su iletim dokuları (vasküler doku) boyunca ilerleyerek dallara ulaşır ve istila eder. Bu istila genellikle kış mevsiminin sonlarında ve ilkbaharda oluşur. Yazın sıcaklıklar yükseldiğinde, mantar etkinliğini yitirir. Ancak bu zamana kadar vereceği hasarı vermiştir. İstilaya uğramış ağaçlarda/dallarda köklerden yapraklara giden su iletimi azalır. Vertisilyum solgunluğunun belirtilerine, doğrudan mantarın ürettiği toksinler neden olabileceği gibi, köklerden yapraklara su gidişinin önlenmesi de neden olabilir. Zeytin ağaçlarında belirtiler önce yapraklarda başlar. Yapraklar, gümüşümsü yeşil rengini kaybeder ve mat gri bir renk alır (alttaki resimde ön taraftaki kahverengileşmiş ağaç). Daha sonra açık kahverengi ve kahverengileşir. Odunsu bitkilerdeki belirtilerin değişim hızı çok değişkendir. Çok yavaş ilerleme olabileceği gibi, aniden ölüm de gerçekleşebilir.


Vertisilyuma karşı doğal çözüm:

Vertisilyuma zararlı mikroorganizma olan bir mantar neden olmaktadır. Zararlı mikroorganizmaları, yine doğada varolan yararlı mikroorganizmaları kullanarak yenebiliriz. Bir başka deyişle, bu hastalığı yine doğada varolan bir silahla yenmeyi düşünmeliyiz. Aslında herşeye kimyasal yollardan (doğal olmayan yollardan) çare bulmakta ısrar eden bizler bu hastalığın ana nedeniyiz! Bunu unutmamalıyız! Bu doğal çözüm zararlı mikroorganizmalara karşı yararlı mikroorganizmaları kullanmaktır. Bunu bir çeşit iyilerle kötülerin savaşı olarak da nitelendirebiliriz. İyilerle kötülerin savaşını en güzel anlatan yazı için tıklayınız. Bu savaşı iyilerin kazanması için zeytinliğin her alanında yararlı mikroorganizmaların çoğalmasını sağlamalıyız. Toprakta ve ağaçların üzerinde yararlı mikroorganizmalar ne kadar çok olursa, hastalığı yenme şansımız o kadar artacaktır. Ayrıca, yararlı mikroorganizmalar, ürünümüzün bol ve sağlıklı olmasını da sağlayacaktır!

Nedir bu yararlı mikroorganizmalar:

Aslında günlük hayatımızda yararlı mikroorganizmaları yaygın olarak kullanmaktayız. Örneğin, turşu, yoğurt, peynir yaparken kullandığımız laktik asit bakterileri; Ekmek yapmak için kullanılan mayalar, şifalı sıcak su kaynaklarında bol olarak rastlanan fotosentez bakterileri, gibi.İşte Japonya’da bir bilim adamı olan Prof Dr Teruo Higa, bu yararlı mikroorganizmaların içinden seçtiği en önemlilerini Etkin Mikroorganizmalar ya da kısaca EM adı altında birarada toplamayı başarmıştır. Bu mikroorganizmalar hem zararlı mikroorganizmaları, yani patojenleri, yok etmekte hem de organik maddeyle temas ettiğinde tarım için son derece yararlı bileşiklerin üretilmesini sağlamaktadır. Bu bileşikler antioksidan maddeler, antibiyotikler, vitaminler, doğal bitki hormonları ve diğer biyoaktif maddelerdir. Bu maddeler, bitkilere aşağıdaki yararları sağlamaktadır: Organik maddenin yararlı mikroorganizmalarla fermantasyonu sonucu üretilen EM Bukaşi Kompost'un faydaları:

• Topraktaki besinleri bitkilerin alabileceği şekilde açığa çıkarır. Besinler, bitki bünyesine aldıkça yavaş yavaş açığa çıkar. Böylece, besinlerin yağmur sularına karışarak ziyan olması ve yeraltı sularını kirletmesi önlenmiş olur.
• Topraktaki mikrobiyel aktiviteyi arttırır. Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik ortamını iyileştirir.
• Toprağın yapısını ve su tutma kapasitesini geliştirir.
• İçerdiği fototropik bakteriler sayesinde bitkilerin fotosentez kapasitelerini (güneş ışınlarından yararlanma oranını) arttırır.
• Topraktaki patojenleri ve hastalıklara neden olan zararlıları bastırır. İçindeki yararlı mikroorganizmalar, topraktaki ne yararlı ne de zararlı mikroorganizmaları yararlı mikroorganizma şekline işlev görmeye teşvik eder.
• Bitkinin sağıklı bir şekilde gelişmesini sağlar.
• İçindeki antioksidan maddeler sayesinde bitkilerin daha sağlıklı ve ürünlerin raf ömrünün daha uzun olmasını sağlar.
• Topraktaki kimyasal madde ve pestisit kalıntılarını parçalar ve zararsız hale getirir.

Yararlı mikroorganizmaların faydaları:

-Bitkilerde filizlenmeyi, çiçeklenmeyi, meyve vermeyi ve olgunlaşmayı teşvik eder.
-Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik ortamını iyileştirir ve topraktaki patojenleri ve zararlıları (haşeratı) bastırır.
-Tarımsal ürünlerin fotosentez yapma kapasitesini yükseltir.
-Daha iyi filizlenmeyi ve bitki büyümesini garanti eder
-Organik maddenin gübre olarak verimliliğini artırır.
-Tarımsal ürünlerin verimliliği ve kalitesini artırır.

EM Uygulaması:

EM uygulaması, 1/500 oranında seyreltilmiş EMA sulama suyu olarak verilmiş ve ağaçların üzerlerine baştan aşağı spreylenmiştir. Aşağıdaki uygulamalarda herhangi bir EM Bukaşi Kompost kullanılmamıştır. EM Bukaşi Kompost kullanılırsa, toprak iyileştirilmiş olacağından daha da başarılı sonuçlar elde edilecektir.

Alınan Cesaret Verici İlk Sonuçlar:


Hasta ağacımız (yukarda EMA'lı ilk sulama suyu verilirken) – Hastalık hemen hemen ağacın tamamını kaplamış. Neredeyse tüm yapraklar kahverengileşmiş ve ölüm kaçınılmaz bir hal almış. Sulama suyuna 1/500 oranında EM karıştırarak ağaç 3 defa sulandıktan ve 2 defa da yine aynı oranda suyla seyreltilmiş EMA ağacın üzerine spreylendikten sonra, (yaklaşık 6-8 hafta sonra) ağacın fotoğrafları aşağıdadır.












Bir diğer ağacımızda Bursa bölgesindedir. Bu ağaçta ise, EM uygulamasına Eylül ayının başında yani geç başlanmıştır. Buna rağmen üzerinde başlangıçta hiç sürgün olmayan bu ağacın verdiği sürgünler aşağıdaki fotoğrafta görülmektedir. Kesilen dal, solgunluk hastalığı yüzünden önceden kesilmişti.

Yine aynı bölgede EM’nin zeytin fidanlarının büyümesine etkisi test edilerek aynı büyüklükteki iki fidan Eylül ayının başından itibaren biri EMA’lı su (üstteki fidan) ile diğeri ise boş su ile (alttaki fidan) 3 defa sulanmıştır. Güneşi eşit sürelerle gören ve benzer toprakta ekili fidanların 6 hafta sonraki hali aşağıda görülmektedir.




Sonuç:
Bir sezon içinde gerçekleştirilen bu deneyler tabii ki, EM kesinlikle bu hastalığı iyileştiriyor anlamına gelmemelidir. Ancak, ağaçlarda bir dönüşüm başlmıştır ve iyileşme yolundadır. Özellikle Eylül ayından sonra bu şekilde yeni sürgünler vermesi ve sürgünlerin sağlıklı büyümeye devam etmesi iyiye işaret olarak algılanmalıdır. Bu hastalığa neden olan vertisilyum mantarının toprakta olduğu unutulmamalı ve toprakta bu mantarla baş edebilecek yararlı mikroorganizmaların çoğalması için sadece zeytin ağaçları değil, etrafındaki tüm toprak veya tüm zeytinlik EMA içeren suyla sulanmalıdır. EMA, toprağı vertisilyum mantarı zararlısından arındıracağı gibi, bu hastalığın dolaylı tetikleyicisi olan nematodlardan da temizleyecektir. Ayrıca, ağaçta çiçeklenmeyi ve meyve vermeyi teşvik edecektir. Söz konusu ağaçları önümüzdeki yıllarda da takip edeceğiz.
Ayrıca kültürel önlemi olarak, düşen hastalıklı yapraklar üzerine 1/100 oranında seyreltilmiş EMA spreylenebilir ve tarım aletleri 1/10 oranında suyla seyreltilmiş EMA çözeltisine konularak dezenfekte edilebilir.



































4 yorum:

  1. Bu hem sevindirici hem de umut dolu bir haber.

    Acaba EM'nin içindeki hangi bakteri(ler) bu etkiye sebep olmuş olabilir?

    YanıtlaSil
  2. Sn Meyvelitepe,
    Yorumunuz için teşekkürler!
    EM, bir mikroorganizma kokteyli olduğu için, tüm grup mikroorganizmaların birbirlerini destekleyerek bir sinerji oluşturup bu etkiyi birlikte yaptıklarını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  3. Lactic acid bacteria
    Photosynthetic bacteria
    Yeasts
    Actinomycetes
    Moulds/fungus
    Streptomyces albus albus
    Rhodopseudomonas sphaeroides
    Lactobacillus plantarum
    Propionibacterium freudenreichii
    Streptococcus lactis
    Streptococcus faecalis
    Aspergillus oryzae
    Mucor hiemalis
    Saccharomyces cerivisiae
    Candida utilis
    Azotobacter
    Rhizobium
    Pseudomonas
    Bacillus
    Streptomyces
    Mycobacterium
    Serratia
    Escherichia
    Pencillium
    Lactococcus
    Rhizobium
    Aspergillus

    EM'nin icinde bulunan 80'den fazla mikroorganizmanin bir kismi yukarida yazili olanlardir.Yarattıkları sinerjiden dolayi mutlaka bir veya birkaçı gibi gozuksede EM'nin basarısı icindeki mikroorganizmaların tumunun basarısıdır.

    YanıtlaSil
  4. Bloğuma değerli katkılarından ötürü Naturem'e teşekkür ederim. Yaklaşık 2 yıldır bu konuda yazı yazıyor ve EM kullanıcılarına uygulamada yardımcı olmaya çalışıyorum. Tartışmalarımızın en hararetlendiği dönemlerde bunun en büyük nedeni EM'nin içinde hangi mikroorganizmalar var sorusu olmuştur. Ben türlü nedenlerden ve özellikle de kısır tartışmaların odağı olmak istemediğimden bu soruya yanıt vermekten hep kaçınmışımdır. EM içindeki mikroorganizmalardan en önemlilerini açıklama cesaretini gösterdiği için de ayrıca Naturem'i tebrik ederim.

    YanıtlaSil